Bilim Adamlarının Biyografileri

Bilim Adamlarının Biyografileri

Dünyaca ünlü bilim adamlarının kısaca biyografilerini sayfamızda bulabilirsiniz.

Dünyaca ünlü bilim adamları

Albert Einstein

Albert Einstein, 14 Mart 1879'da Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası Hermann Einstein, annesi ise Pauline Einstein idi. Eğitimine Münih'deki bir Katolik ilkokulunda başladı. 1888 yılında ise Luitpold Gymnasium'a gitti. Bir süre sonra bu okulu bırakan Einstein, İtalya'daki ailesinin yanına gitti. Ailesi yarım kalan eğitimini tamamlaması için onu İsviçre'deki bir liseye gönderdi. Buradan mezun olduktan sonra Swiss Federal Polytechnic School'a kaydoldu.

Einstein, yıllar sonra amcasına borcunu şöyle dile getirir: "Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutamam. Biri, beş yaşımda iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşımda iken tanıştığım Öklit geometrisi. Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne girmeyen bir kimsenin ilerdi kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!"

1900 yılında üniversite eğitimini tamamlayan Einstein, üniversitede asistan olmak istiyordu. Fakat bu isteğini gerçekleştiremedi. Bunun üzerine bir süre özel dersler verdikten sonra İsviçre'deki bir patent ofisinde işe girdi. 1909'da Zurich Üniversitesi'nde profesör oldu. 1914 yılında Almanya'ya döndü ve Berlin Humboldt Üniversitesi'nde profesör olarak görev yaptı.

1921 yılında 'fotoelektrik etkinin ne olduğunu açıklamasından ötürü' Nobel Fizik Ödülü'nü kazandı. Hitler'in Yahudilere uyguladığı baskılardan dolayı Almanya'dan ayrılmak zorunda kaldı. Önce Belçika'ya oradan da İngiltere'ye gitti. Son olarak ise ölümüne kadar yaşayacağı Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. Burada Princeton Üniversitesi'nde görev yaptı. 1940'da Amerikan vatandaşlığına geçti. 1955'te hayatını kaybetti.

Kuantum mekaniğini yetersiz ve geçici sayan çağımızın (belki de tüm çağların) en büyük bilim dehası, kendi yolunda "yalnız" bir yolcuydu; çocukluğa özgü saf ve yalın merakı, evren karşısında derin hayret ve tükenmez coşkusuyla ilerleyen bir yolcu!

Thomas Edison

Thomas Edison, ünlü bir Fizikçi ve mucittir. 1847 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio eyaletinde doğmuştur. Yedi kardeş olarak bir aileye sahiptir. Okul başladığında öğretmenleri tarafından zeka geriliği nedeniyle okuldan uzaklaştırılmıştır.

Hayatına trenlerde gazete satarak devam eden Edison, Fizik ve Kimya bilimlerine ilgi duymuştur. Fizik ve Kimya ile ilgili haberleri takip eden Edison, ilgisini daha da arttırarak kendi laboratuvarını kurmuştur.

Kazandığı paralarla kurduğu laboratuvarında birçok icat yapmıştır. Elektrikli oy sayma makinesi çalışmasıyla patent elde etmiştir.

Elektrikli çalışmalarına devam eden Edison, kimyasal çalışmalar da yaparak ampulü bulmuştur. Karbon flamalı aydınlatma sistemi olan ampulün patentini almıştır. Böylece meşhur olmuştur.

Edison iki kez evlenmiştir ve altı çocuk sahibi olmuştur. 18 Ekim 1931’de New Jersey’de ölmüştür.

Leonardo Da Vinci

Leonardo Da Vinci 15 Nisan 1452 tarihinde İtalya'da dünyaya geldi. Leonardo, genç bir noter olan Ser Piero da Vinci'nin ve muhtemelen bir çiftçi kızı olan Caterina'nın evlilik dışı çocuğu olarak Vinci kasabası yakınlarındaki Anchiano'da doğdu.

Leonardo Da Vinci Rönesans sanatını doruğuna ulaştırmıştır. Rönesans dönemi İtalyan mimarı, mühendisi, mucidi, matematikçisi, anatomisti, müzisyeni, heykeltıraşı ve ressamıdır. Mona Lisa (1503 - 1507) ve Son Yemek (1495 - 1497) en önemli yapıtlarıdır. Leonardo 2 Mayıs 1519’da Amboise'daki evinde 67 yaşında öldü. Kralın kollarında can verdiği rivayet edilir, ancak, 1 Mayıs günü kralın bir başka şehirde olduğu ve bir gün içinde oraya gelemeyeceği bilinmektedir. Vasiyetinde mirasının esas bölümünü Melzi'ye bıraktı. Amboise'daki Saint Florentin Kilisesi'nde toprağa verildi.

Louis Pasteur

Louis Pasteur 27 Aralık 1822 Fransa doğumludur. Fizik ve kimya dallarında doktora derecesi vardır. 1848 yılında Strasbourg Fen Fakültesinde yardımcı kimya profesörlüğüne yükseldi.

1871'de şarbon, tavuk kolerası ve kuduz gibi virütik hastalıklar, bağışıklık mekanizması ve aşı hazırlama teknikleri üzerinde çalışmaya başlayan Pasteur, kuduz köpekler üzerindeki çalışmalarını geliştirdi.

Pasteur'ün, özellikle mayalanma olayında ve bulaşıcı hastalıklarda mikroorganizmaların sorumlu olduğunu kanıtlaması, kendiliğinden türeme teorisini çürütmesi, şarap, bira, süt, meyve suyu gibi mayalanabilir sıvıların uzun süre bozulmadan saklanabilmelerini sağlayan "pastörizasyon" adlı konserve yönteminin gelişmesini sağladı.

Galileo Galilei

Galileo hem yüzyıllardır hakim olan Aristoteles akımından, hem de Kutsal Kitap'tan şüphe duyarak Orta Çağ'daki bilim anlayışında devrim yaratmıştır. İtalya'nın Pisa kentinde dünyaya gelen Galileo, ilk önce tıp eğitimine başlamış, sonra ilgisi matematik ve felsefeye dönmüştür. 25 yaşında Matematik profesörü olan Galileo, genç yaşlarından itibaren hareket hakkında kendi başına deneyler yapmaya başlamıştır. 1609'da yapılmış basit bir teleskoptan ilham alarak daha üstün teleskoplar geliştirmiş ve uzay hakkında daha önce hiç yapılamamış gözlemler yapmıştır.

Galileo, kendisinden önce Copernicus'un öne sürdüğü güneş merkezli evren kuramını benimsemiş ve bu nedenle Vatikan kilisesi tarafından iki defa yargılanmıştır. Kilise dünya merkezli bir evren anlayışını savunuyordu ve Copernicus teorisini dine aykırı buluyordu. 1614'te ilk mahkemesinde görüşlerini yayması ve öğretmesi yasaklanmış, 1632'de yazdığı bir kitap nedeniyle yargılanması sonucu ömür boyu ev hapsine mahkum edilmiştir. Bu olaylar nedeniyle Galileo tarihte bilim ve din çatışmasının bir sembolü haline gelmiştir.

Pierre Curie

(1859 Paris-1906 Paris), Fransız fizikçi. Alsace'lı tanınmış bir doktorun oğluydu. Babasından ve bir aile dostundan, evinde özel eğitim gördü. Sorbonne Üniversitesi'nde okudu. Paris Fen Fakültesi'ne girerek bilimsel çalışmalar yaptı. İlk deneylerini, cisimlerin değişik ısılardaki mıknatıs gücünün özellikleri üzerinde geliştirdi. Bu alandaki en büyük başarılarından biri, belli bir ısıda, cisimlerin mıknatıs gücünün değiştiğini keşfetmesi olmuştur. Bu belli ısıya "Curie noktası" adı verilmiştir (1895). Aynı yıl öğrencilerinden Polonyalı Marie Sklodowska (Marie Curie) ile evlendi. Bu arada Fizik ve Kimya Okulu'na profesör olarak atandı. 1904'te Sorbonne'de Genel Fizik Kürsüsü'ne getirildi ve 1905'te Fen Akademisi'ne alındı.

Kristaller üzerinde incelemede bulunurken, genellikle bütün fizik olaylarında bakışımlılık olabileceği dikkatini çekti ve "Bakışım Prensibini" açıkladı. Henri Becquerel'in radyoaktifliği bulmasından sonra, eşiyle birlikte bu konuda incelemeler yaptı. 1898'de polonyum ve sonra da radyumu bularak büyük ün kazandılar. Bu çalışmaların sonunda, karı-koca Curie'ler, 1903 yılında, H. Becquerel ile birlikte Nobel Fizik Ödülü'nü kazandılar. 1905 yılında Bilimler Akademisi üyeliğine seçilen Pierre Curie, bir trafik kazası sonucu öldü.

Maria Curie

Marie Curie, 7 Kasım 1867 yılında Polonya’nın Varşova kentinde doğmuştur. Asıl adı Maria Salomea Sklodowska olan Marie Curie, Avrupa’nın gördüğü en iyi kimyager ve fizikçilerinden biridir. Fransa’ya kız kardeşi Bronya’nın yanına giderek 1891 yılında fizik ve matematik bölümlerini sınıfta birinci olarak tamamlayan Marie Curie, 1894 yılında piezoelektriği keşfeden Pierre Curie ile tanıştıktan bir yıl sonra evlenir ve bu tarihten sonra asıl adı olan Maria Sklodowska yerine adı tüm dünyanın bileceği Marie Curie olarak kalır.

Isaac Newton

Sir Isaac Newton, 1642 yılında İngiltere’nin Lincolnshire kasabasında prematüre bir bebek olarak hayata gözlerini açtı. Babası Sir Isaac, oğlu doğmadan öldü. Annesi Hannah Newton, kocasının adını yeni doğan oğluna verdi. Erken doğması nedeniyle yaşama ihtimali oldukça düşük olan Newton, anne ve annesinin desteğiyle hayata tutundu.

Annesinin evlenmesi üzerine anneannesiyle beraber kalmaya başladı. Newton'un ilkokul hayatı 12 yaşında Grantham da başladı ve okulu 1661 yılında bitirdi. Aynı yıl Cambridge’de Trinity College’e girdi. Üniversite, veba salgını nedeniyle 1665’te kapatıldı.

Newton, 1667 yılının Mart ayına kadar Woolsthorpe'taki çiftlikte kaldı. Çiftlikte bulunduğu süre zarfında kütle çekimi üzerinde çalışmalara başladı. Bu dönemde difrensiyel ve intergral almayı keşfederek kendi matematiğini yarattı. Aynı yıl Üniversitenin açılmasıyla geri döndü. 1668'de teleskopa yerleştirdiği aynalarla görüntüyü 50 kat büyütmeyi başardı ve bu başarısı ona Kraliyet Bilim Cemiyeti’nin kapılarını açtı.

Newton, 1696’da Kraliyet darphanesi müdürü oldu. 1703’te Royal Society başına geldi ve hayatının sonuna kadar bu görevinde kaldı. 1705 yılında şövalyelik unvanına layık görüldü.

Ünlü bilim adamı Sir Isaac Newton, 20 Mart 1727 yılında İngiltere'nin Kensington şehrinde 85 yaşında hayata gözlerini kapadı. Newton'un naaşı, Westminister Manastırı'na defnedildi.

Alfred Nobel

Zengin bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmişti babasının iflası ile birlikte maddi durumları kötüye gitti. Mühendis olan babası Immanuel Nobel atölye açarak çalışmalarını burada sürdürür annesi ise bir bakkal dükkanını işletir. Başarı ile birlikte silah alanında kendisini geliştirir ve Ruslara silah satar. Kısa zamanda yine zengin olan aile çocuklarını özel eğitmenlerle eğitir.

Kimya mühendisliği için yurtdışına gönderilir. İki yıl içerisinde eğitimleri gereğince İsveç, Almanya, Fransa ve ABD bulunmuştur. Paris’te ünlü İtalyan kimyager olan T.J. Pelouze ile birlikte laboratuarda çalışır. Sıvı patlayıcı keşfini yapan Ascanio Sobrero ile de tanışma fırsatı olur.

Gönderilen mektup ile birlikte babası tekrar eve geri çağırır, savaş bittiğinden dolayı silah siparişi daha verilmez tekrar iflas eder. Alfred Nobel 1863 yılında ilk olarak çalışmasını yaparken 1864 yılında bir patlama olması sonucunda küçük kız kardeş ile birlikte dört kişi hayatını kaybetti. Şehir içerisinde deneme yapması yasaklanır.

Bu dönem içerisinde fabrikasını açar aynı iç içerisinde araştırmalarının sonucunda dinamitin barutunu bulur. Çalışmalarına devam eder aynı yıl içersinde nitrogliserinle nitroselüloz karşımı sonucunda itici barutu buldu.

Nobel ödüllerinin de başlangıcını sağlamıştır. Bağışladığı 33.200.000 kron ile birlikte ödüllerin fizik kimya, tıp, fizyoloji, edebiyat ve barış alanında yapılmasını istemiştir.

Benjamin Franklin

Benjamin Franklin 17 Ocak 1709 yılında Amerika’da Boston da dünyaya gelmiştir. Amerikalı mucit,yazar,felsefesi,bilim adamı ,diplomat ve siyasetçi olmaktadır. Aile olarak baya bir geniş aile olup toplam 17 kardeş olmaktadırlar.Babası ise mum imalatçılığı yaparak ekmeğini kazanmaktaydı.

Benjamin Franklin okula gitti fakat devam edemedi sonrasında abisinin çalışmış olduğu basımevi yöneten ve liberal bir gazete yayını yapan abisi James’ın yanına çıkarak olarak girdi.Gazete köşelerinde bir çok yazılar yazdı ve 1736 yılında Philadelphia meclis sekreteri olarak göreve başladı ve burada siyasete de atıldı.1750 yılına gelindiğinde Pensilvanya meclisine seçildi bundan sonra İngiliz Amerika postalarının genel müdürlüğüne geldi ve posta servisi üzerinde bir çok çeşitli düzenlemeler yaptı. Benjamin Franklin siyasette daima barışcıl bir yol sergilemiştir. Franklin’in birçok buluşları oldu. Bunlar; yıldırımsavar (paratoner), Cam Armonica, Franklin sobası, bifokal gözlüktü.

Benjamin Franklin ölümü ise 17 Nisan 1790 yılında 84 yaşında iken oldu.Oldukça tanınan ve bir o kadar sevilen siyasetçi ve mucit olan Benjamin Franklin’in cenazesine yaklaşık olarak 20 bin kişi katıldı.

Bilim adamları

İbn-i Sina

 Batı'da "Avicenna" diye tanınan ünlü Türk İslam filozofu ve hekimi İbni Sina, 980 yılında Buhara'nın Afşana kasabasında doğdu. Babası Abdullah bin Sina, Buhara'da yüksek rütbeli bir memurluk yapmıştır. İbni Sina çok küçük yaşlarda özel dersler verdirilerek yetiştirilmiştir. Matematik, hukuk, mantık, felsefe ve tıbbı çok küçük yaşta öğrenmiş, 10 yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiş ve 16 yaşında ünlü bir hekim olmuştur. İbni Sina kısa bir süre devrin filozofu Natili'den dersler almıştır.

İbni Sina, 18 yaşındayken Samani Hükümdarı Nuh bin Mansur'un hastalığını tedavi etmiştir. Bu olayın ardından kendisine saray kitaplığında okumasına izin verilmiştir. İbni Sina bu kitaplıktan yararlanarak bilgisini çok genişletmiştir. Bir süre sonra babası ve Samani hükümdarı ölünce Harizm'e gitti. Burada hekimler ve filozoflarla tanıştı.

İbni Sina, Gazneli Mahmud'un çağrılarına önem vermeyerek önce Cürcan'a daha sonra da Rey'e gitti.

İbni Sina, 1037 yılında İran'ın Hamedan kentinde vefat etti.

Farabî

Gerçek ismi Muhammed bin Tahran bin Uzlug olan büyük İslam düşünürü Farab kentinde doğduğundan Farabi olarak anılmaktadır. 870 ve 950 seneleri arasında yaşamını sürdüren İslam filozofu Medrese öğrenimi görmüş ve ardından Harran’a geçerek burada felsefe üzerine araştırmalar yürütmüştür. Seyfüddevlen’in (Hemedani hükümdarı) konuğu olarak Halep’te bulunmuştur. Ölümü ise Şam’da 950 senesinde vuku bulmuştur.

Akılcı metafizik temelinde düşünce yapısına sahipti ve Aristoteles ile benzerlik gösteriyordu. İslam inancının çatısı altında Aristoteles sistemi ile Pluton görüşlerini birleştirmeye çalışmıştı. Örneğin Tanrı’nın varlığını Aristoteles akıl yürütmesi ile kanıtlamıştır. Yani bu dünyadaki nesneler değiştiğine ve hareket ettiklerine göre onları bu şekilde olmaya zorlamış bir hareket ettirici mevcuttur.


10 yıl 4 ay önce eklendi

İslam dininde kürtaj yaptırmak günah mı? Türkiye'deki müzik türleri nelerdir? Kütüphaneler haftası ile ilgili şiirler Türk kimdir? Tarih bizi çağırıyor! Yıllara göre Net Asgari Ücret ile Kaç Litre Benzin Alabilirsiniz? Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti'ne Yazdığı Mektubu Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya bedduası MİT TIR'larına Operasyon Belgeseli Gelişimi Etkileneyen Faktörler Felsefi Sözler Bilim Adamlarının Biyografileri Kündekari Sanatı Nedir? Alfabetik çiçek isimleri Türkiye Dünya'da Kaçıncı Sırada, İlk 15'e Girdiklerimiz Thomas Edison'un Buluşları Elektriği Kim Buldu? C#'ta DateTime Formatını Değiştirmek İngiltere Vizesi, İngiltere Turistlik Vize Günümüzdeki savaş uçaklarının fiyat ve performans yönünden kıyaslanması Marifetname'de Karakter Analizi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28